Wednesday, December 30, 2009

H-1) DDK Raporu - 26.10.2009 - sayı : 2009 / 33-6 - YÜKSEK ÖĞRETİM - DEVLET ADINA İCRA EDİLEN BİR KAMU HİZMETİ OLMA NİTELİĞİNİ TAMAMIYLA KAYBETMİŞTİR

--------------------------------------------

Devlet Denetleme Kurulu Raporu

tarih : 26.10.2009
sayı : 2009 / 33-6

Yüksek Öğretimde Devletin Gözetim ve Denetimi /
Yasal Çerçeve ve YÖK’ün Uygulamaları

--------------------------------------------



--------------------------------------------


01.Aralık.2009

Star Gazete ,

http://www.stargazete.com/politika/fotokopi-imzayla-suclar-hasir-altinda-haber-228745.htm


Fotokopi imzayla suçlar hasır altında


Cumhurbaşkanlığına bağlı denetçiler, YÖK’ün eski başkanları Teziç ve Gürüz’ün fotokopi imza kullanarak hukuksuz işlem yapıp birçok suçu akladığını belirledi

CEVHERİ GÜVEN ANKARA

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Denetçileri, eski YÖK başkanları Kemal Gürüz ve Erdoğan Teziç’i suçlayan iddialara karşı alınan, hukuka aykırı kararların sahte imza ile kayda geçirildiğini tespit etti.

RAPOR TAM 200 SAYFA

Emniyete başvuran DDK Denetçileri, kriminalden imzaların başka belgelerden söz konusu belgelere fotokopi yoluyla kopyalandığı yönünde rapor aldı. Şaibeli YÖK toplantılarının ses kayıtlarını da dinleyen denetçiler, 26.10.2009 tarih ve 2009/33-6 sayılı “Yüksek Öğretimde Devletin Gözetim ve Denetimi / Yasal Çerçeve ve YÖK’ün Uygulamaları” başlıklı ekleri hariç 200 sayfalık rapor hazırladı.

ÇALIŞMAYA İSEN’DEN TEYİT

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Denetçileri tarafından hazırlanan 200 sayfalık raporda YÖK eski Başkanları Kemal Gürüz ve Erdoğan Teziç başta olmak üzere YÖK’ün üst kurulları ve Rektörler hakkında çok çarpıcı tespitler yer alıyor. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, sözkonusu çalışmayı teyit ederken, Denetçiler tamamladıkları raporlarla ilgili bir dizi suç duyurusunda bulunacak. Suç duyurularının ardından Erdoğan Teziç ve Kemal Gürüz hakkında yargı yolunun açılması ihtimali de gündemde.

İşte yasadışı yolla saklanan olaylar

Cumhurbaşkanlığı müfettişleri tarafından hazırlanan, ekleri hariç yaklaşık 200 sayfalık rapordan satırbaşları:

• YÖK eski Başkanları Prof. Dr. Kemal Gürüz ve Prof. Dr. Erdoğan Teziç hakkında öne sürülen iddialara ilişkin ceza soruşturması yapılmasının, 2547 sayılı Kanunun 53/c maddesine aykırı olarak engellendiği,

• YÖK’ün Cumhuriyet Savcılıklarının gönderdiği dosyaları dikkate almadığı, cevap dahi yazmadığı,

n Kemal Gürüz ve Erdoğan Teçiz’in, yasalara aykırı olarak, uydurulan “Başkanlık Kararları” ile Rektörleri koruma altına aldığı,

• Rektörlerle ilgili olarak, öğretim elemanları veya diğer kişiler tarafından yapılan şikayet başvurularının, bilgi edinme hakları hiçe sayılarak dikkate alınmadığı,

• Kamu İhale Kurumu, Maliye Bakanlığı, Sayıştay gibi kurumların incelemelerinin rafa kaldırıldığı,

• YÖK eski başkanları, yasalara aykırı olarak, kendileri hakkında yapılan suç duyurularını dikkate almayıp, kendilerini akladığı,

• Erdoğan TEZİÇ’in rektörleri özellikle koruduğu, kolladığı ve yargının denetimi dışında bıraktığı,

• Görevini kötüye kullanan ve ihale mevzuatına aykırı işlemler yapan Fatih Hilmioğlu hakkında Erdoğan Teziç’in, yasalara aykırı olarak aldığı Başkanlık Kararı ile bu kişinin yargılanmasını engellediği,

• Anayasada ve 2547 sayılı Kanunda yapılan değişikliklerin ruhuna uygun olarak, Genelkurmay Başkanlığınca YÖK Denetleme Kuruluna üye seçilmesi uygulamasının sona erdirilmesi gerektiği.

Kararları yasaların da önünde

DDK raporunda; Rektörlerin haklarındaki pekçok suç duyurusu ve yolsuzluk tespitlerinden dolayı yargılanmamaları için Kemal Gürüz döneminde “Başkanlık Kararları” diye bir uygulamanın “uydurulduğunu” belirtildi. Bu uygulamanın Erdoğan Teziç tarafından da devam ettirildiği ve yasaların hiçe sayılarak Rektörlerin korunduğu belirtildi.

Suçlarına tek celseli görüşme

Teziç hakkında yapılan ve zaman içinde biriken tüm suç duyurularının, tek bir paket halinde görüşüldüğü 13.06.2006 günkü toplantının ses kayıtları denetçiler tarafından dinlendi. Kayıtlarda, toplantı içeriklerindeki pek çok usulsüzlük ve kanun dışı uygulamalar tespit edildi. Teziç hakkındaki suçlamalar yasa dışı olarak birleştirildi ve aklama gerçekleşti.

Rektör yolsuzlukları birer birer aklandı

Raporda, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eski Rektörü Ferit Bernay’ın karıştığı yolsuzluk, usulsüzlük ve hatalar neticesinde Cumhuriyet Başsavcılığınca YÖK’e gönderilen dosyanın, Teziç tarafından aklandığı ve Çukurova Üniversitesi Eski Rektörü Yalçın Kekeç’in, üniversitesinde yapılan hukuksuzluğu astlarını korumak için üzerine aldığı, kendisinin de yine aynı yöntemle korunduğu da yer aldı.

Suçlu görevden alInacak

Raporun ardından denetçiler YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’a da gerekli önlemleri alması konusunda bilgi verdi. DDK Denetçileri, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) başkanlarını suçlayan iddialara karşı alınan kararların hukuka aykırı olduğunu ve sahte imza ile kayda geçirildiğini tespit etti. Disiplin ve Soruşturma Defterleri’nde, imzası olan kişilerin bilgisi haricinde, daha önce farklı evraklara attıkları imzalarının fotokopisi konulmak suretiyle evrakta sahtecilik suçu işlendiği belirlendi. Denetçiler sözkonusu suçun YÖK Genel Sekreterliğinde çalışan bir personel etrafında döndüğünü YÖK Başkanı Özcan’a da bildirdi. Özcan’ın söz konusu kişiyi görevden almaya hazırlandığı öğrenildi. Raporda, bu suçları işleyen YÖK eski başkanları ile haklarında suç duyurusunda bulunulan ilgili dönem rektörlerinin dosyalarının tekrar gündeme alınması tavsiye edildi. YÖK’ün bu tavsiyeye uyacağı öğrenildi.

Karar defteriyle kayıtlar çelişiyor

Toplantılarda Kanunun açık amir hükmü ortada olduğu halde, Başkanla ilgili suç duyurularının görüşüldüğü toplantılarda Milli Eğitim Bakanının oturuma katılarak başkanlık yapması şartına uyulmadığı da belgelendi. Karar defterindeki kayıtlarla ses kayıtları arasında da çarpıcı çelişkiler bulunduğu tespit edildi. Raporda; “deftere yapıştırılmış diğer kararlar, en başta format itibariyle belli bir şekle göre yazılmışken, 13.06.2006 kararları bu şekle uymamaktadır.” denilerek rapor ve ses kayıtları arasındaki çelişkiler de eklendi.


---------------


http://www.egazetehaber.com/yokte-sahte-imza-skandali-haber,3799.html


YÖK'te sahte imza skandalı


Cumhurbaşkanlığına bağlı denetçiler, YÖK'ün eski başkanları Erdoğan Teziç ve Kemal Gürüz'ün fotokopi imza kullanarak hukuksuz işlemlerle birçok suçu akladığını belirledi


01 Aralık 2009, 11:51


Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Denetçileri, eski YÖK başkanları Kemal Gürüz ve Erdoğan Teziç’i suçlayan iddialara karşı alınan, hukuka aykırı kararların sahte imza ile kayda geçirildiğini tespit etti.

RAPOR TAM 200 SAYFA

Emniyete başvuran DDK Denetçileri, kriminalden imzaların başka belgelerden söz konusu belgelere fotokopi yoluyla kopyalandığı yönünde rapor aldı. Şaibeli YÖK toplantılarının ses kayıtlarını da dinleyen denetçiler, 26.10.2009 tarih ve 2009/33-6 sayılı “Yüksek Öğretimde Devletin Gözetim ve Denetimi / Yasal Çerçeve ve YÖK’ün Uygulamaları” başlıklı ekleri hariç 200 sayfalık rapor hazırladı.

ÇALIŞMAYA MUSTAFA İSEN’DEN TEYİT

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Denetçileri tarafından hazırlanan 200 sayfalık raporda YÖK eski Başkanları Kemal Gürüz ve Erdoğan Teziç başta olmak üzere YÖK’ün üst kurulları ve Rektörler hakkında çok çarpıcı tespitler yer alıyor. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, söz konusu çalışmayı teyit ederken, Denetçiler tamamladıkları raporlarla ilgili bir dizi suç duyurusunda bulunacak. Suç duyurularının ardından Erdoğan Teziç ve Kemal Gürüz hakkında yargı yolunun açılması ihtimali de gündemde.

İşte yasadışı yolla saklanan olaylar:

Cumhurbaşkanlığı müfettişleri tarafından hazırlanan, ekleri hariç yaklaşık 200 sayfalık rapordan satırbaşları:

- YÖK eski Başkanları Prof. Dr. Kemal Gürüz ve Prof. Dr. Erdoğan Teziç hakkında öne sürülen iddialara ilişkin ceza soruşturması yapılmasının, 2547 sayılı Kanunun 53/c maddesine aykırı olarak engellendiği,

- YÖK’ün Cumhuriyet Savcılıklarının gönderdiği dosyaları dikkate almadığı, cevap dahi yazmadığı,

- Kemal Gürüz ve Erdoğan Teçiz’in, yasalara aykırı olarak, uydurulan “Başkanlık Kararları” ile Rektörleri koruma altına aldığı,

- Rektörlerle ilgili olarak, öğretim elemanları veya diğer kişiler tarafından yapılan şikayet başvurularının, bilgi edinme hakları hiçe sayılarak dikkate alınmadığı,

- Kamu İhale Kurumu, Maliye Bakanlığı, Sayıştay gibi kurumların incelemelerinin rafa kaldırıldığı,

- YÖK eski başkanları, yasalara aykırı olarak, kendileri hakkında yapılan suç duyurularını dikkate almayıp, kendilerini akladığı,

- Erdoğan Teziç’in rektörleri özellikle koruduğu, kolladığı ve yargının denetimi dışında bıraktığı,

- Görevini kötüye kullanan ve ihale mevzuatına aykırı işlemler yapan Fatih Hilmioğlu hakkında Erdoğan Teziç’in, yasalara aykırı olarak aldığı Başkanlık Kararı ile bu kişinin yargılanmasını engellediği,

- Anayasada ve 2547 sayılı Kanunda yapılan değişikliklerin ruhuna uygun olarak, Genelkurmay Başkanlığınca YÖK Denetleme Kuruluna üye seçilmesi uygulamasının sona erdirilmesi gerektiği.

KARARLARI YASALARIN DA ÖNÜNDE

DDK raporunda; Rektörlerin haklarındaki pekçok suç duyurusu ve yolsuzluk tespitlerinden dolayı yargılanmamaları için Kemal Gürüz döneminde “Başkanlık Kararları” diye bir uygulamanın “uydurulduğunu” belirtildi. Bu uygulamanın Erdoğan Teziç tarafından da devam ettirildiği ve yasaların hiçe sayılarak Rektörlerin korunduğu belirtildi.

SUÇLARINA TEK CELSELİ GÖRÜŞME

Teziç hakkında yapılan ve zaman içinde biriken tüm suç duyurularının, tek bir paket halinde görüşüldüğü 13.06.2006 günkü toplantının ses kayıtları denetçiler tarafından dinlendi. Kayıtlarda, toplantı içeriklerindeki pek çok usulsüzlük ve kanun dışı uygulamalar tespit edildi. Teziç hakkındaki suçlamalar yasa dışı olarak birleştirildi ve aklama gerçekleşti.

REKTÖR YOLSUZLUKLARI BİRER BİRER AKLADI

Raporda, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eski Rektörü Ferit Bernay’ın karıştığı yolsuzluk, usulsüzlük ve hatalar neticesinde Cumhuriyet Başsavcılığınca YÖK’e gönderilen dosyanın, Teziç tarafından aklandığı ve Çukurova Üniversitesi Eski Rektörü Yalçın Kekeç’in, üniversitesinde yapılan hukuksuzluğu astlarını korumak için üzerine aldığı, kendisinin de yine aynı yöntemle korunduğu da yer aldı.

SUÇLU GÖREVDEN ALINACAK

Raporun ardından denetçiler YÖK?Başkanı Yusuf Ziya Özcan’a da gerekli önlemleri alması konusunda bilgi verdi. DDK Denetçileri, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) başkanlarını suçlayan iddialara karşı alınan kararların hukuka aykırı olduğunu ve sahte imza ile kayda geçirildiğini tespit etti. Disiplin ve Soruşturma Defterleri’nde, imzası olan kişilerin bilgisi haricinde, daha önce farklı evraklara attıkları imzalarının fotokopisi konulmak suretiyle evrakta sahtecilik suçu işlendiği belirlendi. Denetçiler söz konusu suçun YÖK Genel Sekreterliğinde çalışan bir personel etrafında döndüğünü YÖK Başkanı Özcan’a da bildirdi. Özcan’ın söz konusu kişiyi görevden almaya hazırlandığı öğrenildi. Raporda, bu suçları işleyen YÖK eski başkanları ile haklarında suç duyurusunda bulunulan ilgili dönem rektörlerinin dosyalarının tekrar gündeme alınması tavsiye edildi. YÖK’ün bu tavsiyeye uyacağı öğrenildi.

KARAR DEFTERİYLE KAYITLAR ÇELİŞİYOR

Toplantılarda Kanunun açık amir hükmü ortada olduğu halde, Başkanla ilgili suç duyurularının görüşüldüğü toplantılarda Milli Eğitim Bakanının oturuma katılarak başkanlık yapması şartına uyulmadığı da belgelendi. Karar defterindeki kayıtlarla ses kayıtları arasında da çarpıcı çelişkiler bulunduğu tespit edildi. Raporda; “deftere yapıştırılmış diğer kararlar, en başta format itibariyle belli bir şekle göre yazılmışken, 13.06.2006 kararları bu şekle uymamaktadır.” denilerek rapor ve ses kayıtları arasındaki çelişkiler de eklendi.

(Star Gazetesi)


---------------


Milliyet , 30.12.2009


http://www.milliyet.com.tr/Guncel/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&KategoriID=24&ArticleID=1179836&Date=30.12.2009&b=YOK%20baskanlarina%20sorusturma%20surprizi


YÖK başkanlarına soruşturma sürprizi


ANKARA Milliyet

30.12.2009

Devlet Denetleme Kurulu hukuka aykırı uygulamalarda bulundukları gerekçesiyle bazı eski YÖK başkanlarına soruşturma açılmasını istedi

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK), şikâyet ve ihbarlar konusunda hukuka aykırı uygulamalarda bulundukları gerekçesiyle bazı eski YÖK başkanları hakkında soruşturma açılmasını istedi.
Rapor özetinde hakkında soruşturma açılması istenen kişiler gizli tutulurken, içindekiler bölümünde eski YÖK başkanları Kemal Gürüz ile Erdoğan Teziç’in adları yer aldı.
DDK, 2007’de dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in isteğiyle başlattığı denetlemeyi tamamlayarak, “Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim” konulu raporu hazırladı.
Raporda türban konusundaki hassasiyetleri ile dikkat çeken Kemal Gürüz ile Erdoğan Teziç hakkındaki ihbar ve şikâyetlerle ilgili incelemeye yer verildi. YÖK başkanları ve üniversitelerin üst düzey yöneticileri hakkındaki ihbar ve şikâyetlerle ilgili olarak yürütülen iş ve işlemlerin de incelendiği raporda, şu tespitler yer aldı:
- Bazı ihbar ve şikâyetlerle ilgili olarak ‘soruşturma açılmasına gerek yoktur’ şeklinde kararlar alınarak söz konusu ihbar ve şikâyetler hakkında herhangi bir soruşturma yapılmadığı tespit edilmiştir.
- YÖK başkanları ve rektörler hakkında, ihbar ve şikâyet müessesesinin işlerliği kaybolmuştur.
- Soruşturmaların hukuka aykırı sonlandırılması ve çeşitli sahtecilik fiilleri bu ortamda vücut bulmuştur.
- Muhbir ve şikâyetçilerin kimlik bilgilerinin ifşa edilmesi biçiminde hukuka aykırı işlemler yapıldığı tespit edilmiştir.
- YÖK Genel Kurulu, YÖK başkanları ve rektörlerin hukuka aykırı uygulamaları denetim olgusunun tamamıyla işlevselliğini yitirmesine yol açmıştır.
- Yükseköğretim alanı yolsuzluk ve usulsüzlüğün önlenememesine, artmasına elverişli ‘çevre’ haline gelmiştir.
Bu nedenle, oluşan ‘denetim açığı’ kendisini besleyen ve bu açığı kronikleştiren yapıya dönüşmüş görünmektedir. DDK, derneklere izinsiz üye olan öğretim elemanlarına disiplin cezası öngören yönetmeliğin kaldırılmasını da istedi.

İsimler karartıldı

Köşk’ün internet sitesinde yayımlanan raporun içindekiler bölümünde; Gürüz ve Teziç hakkındaki ihbar ve şikâyetlerin 198. ve 200. sayfalarda yer aldığı belirtildi. Ancak Cumhurbaşkanlığı, rapordaki bu isimleri öğleden sonra üstünü siyah renkle kapatarak kararttı.


---------------


Yeni Şafak , 30.12.2009


http://yenisafak.com.tr/Egitim/Default.aspx?t=30.12.2009&c=40&i=23187


2 YÖK başkanına soruşturma talebi


Yüksek öğretim alanının yolsuzluk ve usulsüzlüğe elverişli bir çevre haline geldiği tespiti yapılan DDK Raporu'nda iki eski YÖK Başkanı'na soruşturma açılması istendi.

ASLIHAN ALTAY KARATAŞ /
ANKARA - ANKARA (AA)

Cumhurbaşkanlığı DDK, ihbar ve şikayetleri hukuka aykırı bir şekilde soruşturmayan eski YÖK başkanları hakkında soruşturma açılmasını istedi. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu “Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim” raporunu açıkladı. Raporda, yüksek öğretim alanının 'denetim açığı' nedeniyle 'yolsuzluk ve usulsüzlüğe elverişli bir çevre' hâline geldiği ve bu durumun kronikleştiği tespiti yapıldı.

DENETİM AÇIĞI KRONİKLEŞTİ

Rapora göre YÖK'ün kontrolündeki Yükseköğretim Denetleme Kurulu, YÖK Başkanları ve rektörler hakkındaki ihbar ve şikayetler ile ilgili "soruşturma açılmasına gerek görülmemiştir" kararları vererek "hukuka aykırı" davrandı. Üniversitelerde denetim açığının kronik hale geldiğini belirten DDK, eski YÖK Başkanlarının ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu'nun "hukuka aykırı" uygulamaları nedeniyle soruşturma açılmasını istedi. Raporun Cumhurbaşkanlığı internet sitesine konulan özetinde iki YÖK Başkanının isminin kapatılması dikkat çekti.

İLK DEFA DENETLENDİ

YÖK'ün ilk defa denetlenmesi anlamına gelen rapor, çok sayıda çarpıcı bilgiyi belgeleriyle ortaya koyarken, geçmiş YÖK yönetimlerinin yaptığı 'hukuksuzluğu' da ortaya koydu. İşte DDK raporunun ortaya çıkardığı çarpıcı gerçekler:

-İhbar ve şikâyetlerle ilgili olarak "soruşturma açılmasına gerek yoktur" şeklinde kararlar alınarak herhangi bir soruşturma yapılmadı.

-'Soruşturma açılmasına gerek görülmemiştir' şeklinde alınan kararlar cari bir usul hâline getirildi ve ihbar ve şikâyet müessesesinin işlerliğini kaybetmesine yol açıldı.

-Hesap verilebilirlikten uzak bir çalışma yöntemi, her seviyede YÖK'e hakim oldu. Böylece çeşitli sahtecilik fiilleri bu ortamda vücut buldu.

-Sayıştay, Maliye Bakanlığı veya Cumhuriyet Savcılıklarının yazıları şikâyet edilen üniversite rektörüne gönderildi. Rektörün cevabi yazısı esas alınarak "soruşturmaya mahal bulunmadığı" şeklinde Başkanlık kararları alındı.

ŞİKAYETÇİLER İHBAR EDİLDİ

Raporda, muhbir ve şikâyetçinin kimliklerinin gizlenmeksizin, ihbar ve şikayetin, şikâyette bulunulan kişilere/rektörlere/üniversitelere gönderilerek, muhbir ve şikâyetçilerin kimlik bilgilerinin 'hukuka aykırı bir şekilde' ifşa edildiği tespiti yapıldı. Ayrıca alınan "soruşturma açılmamasına yönelik" kararların, muhbir ve müştekiler ile Cumhuriyet Savcılıklarına gönderilmeyerek dava açma hakkının ortadan kaldırıldığı belirlendi. DDK Raporu'nda, Yükseköğretim Denetleme Kurulunun yeni baştan ele alınarak soruşturmaların, 2547 sayılı Kanunun 53/c maddesine göre değil, genel hükümlere göre yapılması önerisi de getirdi.

Şikayet mekanizması yanlış, değiştireceğiz

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, gazetecilerin, Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) yükseköğretimle ilgili raporu ile ilgili sorularını cevapladı. Bir gazetecinin 'Rektörlerle ilgili şikayette bulunan kişilerin muhbirlerin isimlerinin ifşa edilmesi de eleştiriliyor bununla ilgili bir değerlendirmeniz olacak mı?' sorusunu Özcan, 'Zaten rektörden şikayeti olan adamı, biz tekrar rektöre yolluyorduk. O yanlış bir şey. Ben size bunu birkaç kere söyledim. Onu değiştirmemiz lazım. Siz rektörü şikayet ediyorsunuz, biz de alıyoruz diyoruz ki; 'Bu şahıs şikayet ediyor, şuna bir bakın'. O yanlış bir şey. Başka bir mekanizmayı çalıştırmaya çalışacağız. Onu değiştirmek istiyoruz' diye yanıtladı.

30.12.2009


---------------


Zaman , 29 Aralık 2009


http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=933714&title=ddk-eski-yok-baskanlari-icin-sorusturma-istedi&haberSayfa=1


DDK, eski YÖK başkanları için soruşturma istedi


Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, eski YÖK başkanları Kemal Gürüz ve Erdoğan Teziç hakkında soruşturma açılmasını istedi.

Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde başlatılan 'Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim' raporunu açıklayan Devlet Denetleme Kurulu, yükseköğretimde ciddi bir denetim zafiyeti olduğunu vurguladı. Rapor 'teftiş, inceleme, soruşturma ve diğer idari işlemlerin yapılmasının temini için' Başbakanlığa gönderildi. YÖK'ün ilk defa denetlenmesi anlamına gelen rapor, çok sayıda çarpıcı bilgiyi belgeleriyle ortaya koyarken, geçmiş YÖK yönetimlerinin yaptığı 'hukuksuzluğu' da ortaya koydu. Raporda özetle şöyle denildi: "Gerek Yükseköğretim Denetleme Kurulu'nun mevcut yapısal sorunları ve denetim uygulamalarındaki eksiklikleri/hataları, gerekse ihbar ve şikâyetler hakkında YÖK Genel Kurulu, YÖK Başkanları ve üniversite rektörlerinin hukuka aykırı uygulamaları Anayasa ile öngörülen denetim olgusunun tamamıyla işlevselliğini yitirmesine yol açmıştır. Bu husus özellikle üniversite ve YÖK yöneticilerinin hesap verilebilirlik ile ilgili algılamalarının değişmesine neden olmuş ve böylece yükseköğretim alanı yolsuzluk ve usulsüzlüğün önlenememesine/artmasına elverişli bir çevre hâline gelmiştir."

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK) raporunda, yükseköğretim alanının yolsuzluk ve usulsüzlüğün artmasına elverişli bir çevre haline geldiği belirtildi.

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nun, 'Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim' başlıklı raporunun özeti, Çankaya Köşkü'nün internet sayfasında yayınlandı. Söz konusu rapor özetinde, çalışmanın, Cumhurbaşkanlığı'nın 05.06.2007 tarihli talimatı ile başlatıldığı kaydedildi.

Raporun özetinde, YÖK başkanları ve rektörler hakkındaki şikayet ve ihbarlara ilişkin yürütülen iş ve işlemlerin incelendiği belirtildi. Bu çerçevede, YÖK Genel Kurulu ve YÖK başkanları tarafından yürütülen hukuka aykırı uygulamaların ortaya konduğu ve bunlar hakkında soruşturma açılması gerekliliğine işaret edildiği kaydedildi.

Raporda, Yükseköğretim Denetleme Kurulu'nun hem mevzuat hem de uygulamaları itibariyle ayrıntılı olarak değerlendirmeye tabi tutulduğu aktarıldı. YÖK'e intikal eden ihbar ve şikayetler hakkında Yükseköğretim Kurulu'nca yürütülen iş ve işlemlerin incelenmesi ve değerlendirilmesinin yapıldığı belirtildi.

Yüksek Öğretim Denetleme Kurulu'nun, son 10 yılda gerçekleştirdiği çalışmalar ve ürettiği raporlar üzerinden sayısal incelemeler yapıldığı ifade edilen raporda; şu görüşler aktarıldı:

"Kurulun son 10 yılda gerçekleştirdiği çalışmalar ve ürettiği raporlar üzerinden yapılan sayısal incelemelerle tespit edilen en önemli sonuç; Yükseköğretim Denetleme Kurulu'nun devlet üniversiteleri üzerindeki gözetim ve denetim anlamındaki asli fonksiyonundan neredeyse bütünüyle çekilmiş olmasıdır.

Son 10 yılda bu alanda yapılmış tüm görevlendirmeler, 2006 yılında Kurula verilen 3 üniversite (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Balıkesir Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi) ile ilgili genel denetim görevinden ibarettir. Buna karşılık, Kurul genel denetim çalışmalarını bütünüyle vakıf üniversitelerine yönlendirmiş görünmektedir. 2000-2008 yılları arasında toplam 223 genel denetim raporu düzenlenmiş olup, bu raporlardan sadece üçü devlet üniversitelerinden icra edilen denetimlere, diğerleri ise vakıf üniversitelerine yöneliktir."

Raporda, Yükseköğretim Denetleme Kurulu'nun hem nicelik hem de nitelik açısından denetim işlevine odaklı olarak kurulmadığı kaydedilerek, "Kurulun mevcut oluşumu ve üye sayısı, hem nicelik hem de nitelik açısından, tüm Türk Yükseköğretim Sisteminin denetlenmesi görevini yerine getirmeye yetecek kapasitede olmaktan uzaktır." denildi.

İHBAR VE ŞİKAYETLER

Raporda, gelen ihbar ve şikayetler üzerinde de duruldu. 'Yükseköğretim Denetleme Kurulu'nca yazılan raporlarda, soruşturma açılması istenen az sayıdaki durumlarda dahi raporda varılan sonucu değiştirecek nitelikte herhangi bir kanıt bulunmaksızın hukuka aykırı bir biçimde YÖK Başkanınca soruşturma açılmasına gerek olmadığına dair karar verildiği belirtildi.

"Muhbir ve şikayetçinin kimliği gizlenmeksizin, ihbar ve şikayet konusu iddiaların idari araştırma kapsamında haklarında ihbar ve şikayette bulunulan kişilere-rektöre-üniversitelere gönderilmesi suretiyle muhbir ve şikayetçilerin kimlik bilgilerinin ifşa edilmesi biçiminde hukuka aykırı işlemler yapıldığı tespit edilmiştir." ifadelerine yer verildi.

"YÜKSEKÖĞRETİM ALANI YOLSUZLUĞUN ÖNLENEMEMESİNE ELVERİŞLİ HALE GELDİ"

Raporun sonuç bölümünde, devletin üniversiteler üzerindeki gözetim ve denetiminin, gerek mevzuat alt yapısındaki eksiklikler, gerekse YÖK Genel Kurulu, YÖK başkanları ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu'nun uygulamaları nedeniyle, devlet adına icra edilen bir kamu hizmeti olma niteliğini tamamıyla kaybettiği kaydedildi.

Yükseköğretim Denetleme Kurulu'nun 'mevcut yapısal sorunları ve denetim uygulamalarındaki eksiklikleri/hataları gerekse ihbar ve şikayetler hakkında YÖK Genel Kurulu, YÖK başkanları ve üniversite rektörlerinin hukuka aykırı uygulamalarının Anayasa ile öngörülen denetim olgusunun tamamıyla işlevselliğini yitirmesine yol açtığı' ifade edildi.

Raporda, "Bu husus, özellikle yükseköğretim kurum ve üst kuruluşlarının yöneticilerinin hesap verilebilirlik ile ilgili algılamalarının değişmesine neden olmuş ve böylece yükseköğretim alanı yolsuzluk ve usulsüzlüğün önlenememesine/artmasına elverişli bir çevre haline gelmiştir. Bu nedenle, oluşan denetim açığı kendisini besleyen ve bu açığı kronikleştiren bir yapıya dönüşmüş görünmektedir." denildi.

(CİHAN) (CİHAN)

29 Aralık 2009, Salı


---------------


Zaman , 30 Aralık 2009


http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=933789&title=ddk-eski-yok-baskanlari-icin-sorusturma-istedi


DDK, eski YÖK başkanları için soruşturma istedi


Devlet Denetleme Kurulu, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde başlatılan 'Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim' raporunu açıkladı. Üniversitelerde ciddi bir denetim zafiyeti olduğuna dikkat çekilen rapor çerçevesinde eski YÖK başkanları Kemal Gürüz ve Erdoğan Teziç hakkında soruşturma istendi.

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, eski YÖK başkanları Kemal Gürüz ve Erdoğan Teziç hakkında soruşturma açılmasını istedi. Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde başlatılan 'Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim' raporunu açıklayan kurul, yükseköğretimde ciddi bir denetim zafiyeti olduğunu vurguladı. Rapor, 'teftiş, inceleme ve soruşturma ve diğer idari işlemlerin yapılmasının temini için' Başbakanlık'a gönderildi.

YÖK'ün ilk defa denetlenmesi anlamına gelen rapor, çok sayıda çarpıcı bilgiyi belgeleriyle ortaya koyarken, geçmiş YÖK yönetimlerinin yaptığı 'hukuksuzluğu' gözler önüne seriyor. Raporda, "YÖK başkanları ve üniversite rektörlerinin hukuka aykırı uygulamaları Anayasa ile öngörülen denetim olgusunun tamamıyla işlevselliğini yitirmesine yol açmıştır. Bu husus özellikle üniversite ve YÖK yöneticilerinin hesap verilebilirlik ile ilgili algılamalarının değişmesine neden olmuş ve böylece yükseköğretim alanı yolsuzluk ve usulsüzlüğün artmasına elverişli bir çevre hâline gelmiştir." deniliyor.

Rapora göre Yükseköğretim Denetleme Kurulu, devlet üniversiteleri üzerindeki gözetim ve denetim anlamındaki asli fonksiyonundan neredeyse bütünüyle çekilmiş durumda. Son 10 yılda bu alanda yapılmış tüm görevlendirmeler, 2006 yılında Denetleme Kurulu'na verilen 3 üniversite (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Balıkesir Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi) ile ilgili 'genel denetim' görevinden ibaret. Buna karşılık Kurul, genel denetim çalışmalarını bütünüyle vakıf üniversitelerine yönlendirmiş. 2000-2008 yılları arasında toplam 223 genel denetim raporu düzenlenmiş, bu raporlardan sadece üçü devlet üniversitelerinin denetimlerine, diğerleri ise vakıf üniversitelerine yönelik.

ZAMAN

İBRAHİM ASALIOĞLU

ANKARA

30 Aralık 2009, Çarşamba


-----------------------------------------

Monday, December 28, 2009

B-1-4) Cemal Ardıl - Ebru Ardıl adresli (konferanslar) yayın (2009 - .....) (bu blog yayına geçtikten (06-11-2009) sonra) sahipleri

-----------------------------------------------

B-1-4-01)

Bali - Indonesia -
25-27-Kasım-2009 --
Bali09.pdf --
WASET 2009 Bali - Indonesia -
WCSET 2009 Bali - Indonesia -
World Congress on Science - Engineering and Technology


------------------------------


B-1-4-02)

Bangkok - Tayland -
25-27-Aralık-2009 --
Bangkok09.pdf --
WASET 2009 Bangkok - Thailand -
WCSET 2009 Bangkok - Thailand -
World Congress on Science - Engineering and Technology


Cemal Ardıl - Ebru Ardıl 'ın
akademik görünümlü
Bangkok - Tayland (25-27-Aralık-2009)
turist kafilesi


Kadir Has Üniversitesi ekibi
Birgül Şakar (sosyal bilimler enstitüsü , Kadir Has Üniversitesi)

International Financial Crisis and the Political Economy of Financial Reforms in Turkey : 1994-2009
Birgul Şakar
Kadir Has University , Turkey


İstanbul Arel Üniversitesi ekibi
Özlem Arzu Azer (yardımcı doçent , işletme , İstanbul Arel Üniversitesi)

The relation between knowledge economy and the fragility of finance sector
Özlem Arzu Azer
Istanbul Arel University , Turkey


Birgül Şakar 'ın ve Özlem Arzu Azer 'in
katılmış gözüktüğü oturumda sunulmuş gözüken diğer bildiri başlıkları :

- Effects of Internet on Social Capital
- ..... (Birgül Şakar)
- Construct Neutral strategy with spectral Approach
- .....
- Integrating computer games with mathematics instruction ......
- A Quantitative Study on Japanese Internet Users' Awareness to Information Security : .....
- ..... (Özlem Arzu Azer)
- Leisure Attitude and Satisfaction among Bicyclists ......


Birgül Şakar ve
Özlem Arzu Azer 'in
birbirlerini dinlemek için
Bangkok - Tayland 'a kadar gitmelerine hiç gerek yoktu,
İstanbul 'da bir yerde buluşarak bunu yapabilirlerdi.
Birgül Şakar ve
Özlem Arzu Azer 'in
katılmış gözüktüğü oturumda
sunulmuş gözüken toplam 8 bildiri arasında
uzmanlık alanlarına teğet geçen bile bir başka bildiri yok.........


(bkz. Cemal Ardıl - Ebru Ardıl, 1 tek otel odasında aynı anda 20 - 30 - 40 - 50 konferans düzenlenmiş göstermektedir :
B-1-2-0) Cemal Ardıl - Ebru Ardıl 1 otel odasında aynı anda kaç konferans düzenlenmiş gösteriyor : 20 - 30 - 40 - 50 )


( bkz. G-2-002) Başak Uçanok (yardımcı doçent - İstanbul Bilgi Üniversitesi) )


( bkz.
G-2-004) Elvin Yelgeçen Tigrel - Özgür Kokalan - Fatma Didin Sonmez - Pınar Şener - Tutku Eker İşçioğlu -- araştırma görevlisi - İşletme - İstanbul Bilgi Üniversitesi )


---------------

Nihan Çınar

Yıldız Teknik Üniversitesi ekibi
Nihan Çınar (araştırma görevlisi , matematik mühendisliği , Yıldız Teknik Üniversitesi)

A Decision Support Model for Bank Branch Location Selection
Nihan Cinar,
Yildiz Technical University Department of Mathematical Engineering , Turkey

- Grid-based Supervised Clustering - GBSC
- Graphs with Metric Dimension Two - A Characterization
- On the outlier detection in nonlinear regression
- ..... (Nihan Cinar)
- The Vehicle Routing Problem with Split Deliveries and Pickups
- Production of Bioethanol from sago waste of different grades
- Possible S-boxes Generated from Affine Transformation those Satisfy Maximum Strict Avalanche Criteria
- In Silico Analysis of Pax6 Interacting Proteins Indicates Missing Moleculer Links in Development of Brain and associated Disease


Nihan Çınar 'ın
katılmış gözüktüğü oturumda
sunulmuş gözüken toplam 8 bildiri arasında
uzmanlık alanına teğet geçen bile bir tek bildiri yok.........


( bkz. Cemal Ardıl - Ebru Ardıl, 1 tek otel odasında aynı anda 20 - 30 - 40 - 50 konferans düzenlenmiş göstermektedir :
B-1-2-0) Cemal Ardıl - Ebru Ardıl 1 otel odasında aynı anda kaç konferans düzenlenmiş gösteriyor : 20 - 30 - 40 - 50 )


( bkz.
G-2-002) Başak Uçanok (yardımcı doçent - İstanbul Bilgi Üniversitesi) )


( bkz.
G-2-004) Elvin Yelgeçen Tigrel - Özgür Kokalan - Fatma Didin Sonmez - Pınar Şener - Tutku Eker İşçioğlu -- araştırma görevlisi - İşletme - İstanbul Bilgi Üniversitesi )


-----------------------------------------------

Saturday, December 26, 2009

B-1-3) KÜTÜPHANELERİNDE "Cemal Ardıl - Ebru Ardıl adresli (konferanslar, vd) yayın (2003 - ....)" bulunan ÜNİVERSİTELER


------------------------------------------

B-1-3) KÜTÜPHANELERİNDE "Cemal Ardıl - Ebru Ardıl adresli (konferanslar, vd) yayın (2003 - ....) bulunan ÜNİVERSİTELER


01) ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ



( bkz. A-004) Cemal Ardıl - Ebru Ardıl - Servet Senyücel adresli yayınları (2003 - ....) ANLAMA KILAVUZU - Ziya Burhanettin Güvenç (rektör - Çankaya Üniversitesi) ile yazışmalar (e-posta) )


------------------------------------------
------------------------------------------


Cankaya uni. kutuphanesinden bazi
arama sonuclari asagida :

- enformatika
( ardıl
kelimesi araninca da ayni sonuclar cikiyor)

http://library.cankaya.edu.tr/bliss/w3adv.exe?searchindex0=%2F%2F&typeofsearch0=1&firsthit0=0&ready0=-1&database0=CANKAYA&query0=enformatika%0D%0A&maxhits0=10&outputformat=1&vol=1&z=A
-------------------------------------------------------------------
ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ KÜTÜPHANE KATALOĞU - Katalog Taraması Sonuçları

Adım Kayıt Sayısı Arama kelimesi/İşlem
1 4 "enformatika$"
4 adet uygun kayıt bulundu

1 QA76.5 P76 2005
Ardıl, Cemal,ed.
Proceedings the second world enformatika
Cilt/Kopya: 1

2 QA76.5 P77 2005
Ardıl, Cemal,ed.
Proceedings WEC'05 the third world enfor
Cilt/Kopya: 1

3 QA76.5 P78 2005
Ardıl, Cemal,ed.
Proceedings WEC'05 the fourth world enfo
Cilt/Kopya: 1

4 QA76.5 P79 2005
Ardıl, Cemal,ed.
Transactions on enformatika, systems sci
Cilt/Kopya: 1
Sayfa 1
---------------------------------------------------------------


- taınn

http://library.cankaya.edu.tr/bliss/w3adv.exe?searchindex0=%2F%2F&typeofsearch0=1&firsthit0=0&ready0=-1&database0=CANKAYA&query0=ta%FDnn%0D%0A&maxhits0=10&outputformat=1&vol=1&z=A
-------------------------------------------------------------
ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ KÜTÜPHANE KATALOĞU - Katalog Taraması Sonuçları

Adım Kayıt Sayısı Arama kelimesi/İşlem
1 1 "taınn$"
1 adet uygun kayıt bulundu

1 Q335 I58 2003

Proceedings of the international XII. Tu
Cilt/Kopya: 1
Sayfa 1
-------------------------------------------------------------


cemal ardil 'in ve eski ortagi servet senyucel 'in
bilim sahteciligi faaliyetlerinin izlerinin
diger uni.lerin kutuphanelerinde de
bulunma ihtimali var.



cemal ardil 'in
www.enformatika.org

( bu site bir sure once birden bire ortadan kayboluverdi,
cemal ardil faaliyetlerinin onun yerine
www.waset.org
uzerinden yurutmeye basladi )
uzerinden duzenledigi bilim sahteciligi faaliyetlerine (konferans, vd)
( Budapeşte, Macaristan; Prag, Çekoslavakya; İstanbul, Türkiye; 2005)
katılamnlardan birisi de
A. Ziya Aktaş'tı
(profesör, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü,
Çankaya Üniversitesi (ÇÜ); rektör (o tarihte),
ÇÜ; eski dekan ÇÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi;
eski milletvekili, Demokratik Sol Parti (DSP),
eski bakan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı;
eski bölüm başkanı, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Bilgisayar
Mühendisliği Bölümü) :
Aktaş, Z., " Information/Knowledge Society and Europe", ESSE
2005-Budapest, October 26-28, 2005, Transactions on Enformatika,
Systems Sciences and Engineering,Vol. 8, Oct. 2005, pp.1-6.

----------------------------------------------------------

2002-2003 'te cemal ardil ve eski ortagi servet senyucel
comu 'de bilim sahteciligi faaliyetlerine baslayali beri
bunlarin mudavimi olanlara arasinda
Cankaya uni.den,
ozellikle bilgisayar muh. bol. ve elektronik muh. bol.den de,
~5+ kisilik bir ekip vardi.

( boyle ekipler bir cok uni.de vardi,
ilk aklima gelenler :
bogazici uni, sakarya uni, dumlupinar uni.,
suleyman demirel uni., pamukkale uni., baskent uni., vd )


cemal ardil ve eski ortagi servet senyucel 'in

2003 'te sahte konferans duzenledikleri gerekcesiyle
2004 'te comu 'den atilmak zorunda kaldiklari donemde,
Cankaya uni.deki ekip de bunlar hakkinda uyarildi,
fakat bu ekip uyarilara aldirmayip
cemal ardil ve eski ortagi servet senyucel 'i savundu,
uyarilara cok ters tepkiler verdiler.
***** gerekirse tek tek bunlarin kim olduklarini da bulup soyleyebilirim,
mudavimliklerie dair detaylari da derleyip verebilirim. *****

Ziya Aktas ile cemal ardil 'in yollarini bu ekibin kesistirdigini
tahmin ediyorum.

kutuphaneye cemal ardil 'in editor oldugu o 4 proceeding 'i
kim soktuguna bakarsaniz muhtemelen Cankaya uni.deki
o ekibe de ulasirsiniz.

TAINN 2003 proceeding 'i de var kutuphanenizde.
bu cemal ardil ve servet senyucel 'in 2004 basinda
comu 'den atilmalarinin nedeni olan 2 konferanstan 1 'idir.

300+ bildiri vardir (katilimcilara verilen cd 'de bunlarin tamami vardir),
20+ bildiri servet senyucel 'e aittir (tamami bilim sahteciligi ornekleridir)
~10 bildiri ise cemal ardil 'a (tamami bilim sahteciligi ornekleridir).


------------------------------------------
------------------------------------------

---------------
Ziya Burhanettin Güvenç'in (rektör, Çankaya Üniversitesi),
Tansu KÜÇÜKÖNCÜ'ye cevabı - 2 :
---------------


from : Ziya B. Guvenc
to : Tansu KUCUKONCU
cc : rektörler vd
date : Thu, Jun 4, 2009 at 10:11 AM
subject : Re: detaylar : katilimcilar - committee 'lerde ismi olanlar - ikisi birden -- Cemal Ardil 'in bilim sahteciligi faaliyetlerine (yurtdisi) Türkiye'deki universitelerden katilim hakkinda
mailed-by : cankaya.edu.tr


Tansu Bey merhaba,

bahsettiginiz 5-6 kitabin kutuphanemize alinmasini isteyen kisinin

Prof. Dr. Ziya Aktas oldugunu bugun kutuphanemizden ogrendim. Bu
hocamizi temmuz 2008 gibi universitemizden ayirdik, artik bizde
calismiyor.

iyi gunler dilerim

Ziya B. Guvenc


------------------------------------------
------------------------------------------



------------------------------------------

Tuesday, December 22, 2009

G-2--001) Mehmet Göktürk (yardımcı doçent - bilgisayar - Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü) - ALDATILDIK - WE WERE CHEATED

----------------------------------------------------------

ALDATILDIK -
WE WERE CHEATED


----------------------------------------------------------

Mehmet Göktürk
(yardımcı doçent , bilgisayar , Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü) :

ALDATILDIK -
WE WERE CHEATED



----------------------------------------------------------

from : Mehmet Güktürk

to : Tansu KÜÇÜKÖNCÜ

date : Tue, Dec 22, 2009 at 8:06 PM

subject : Bilim Sahteciliği Hk.

mailed-by : gmail.com
signed-by : gmail.com


Merhaba,

Cemal Ardıl ve enformatik konferansları sayfasını öğrencim görmüş. İyi ki böyle bir sayfa yapmışsınız. Zamanında öğrencimin makalesinin kalitesi kötü olduğu için acele ile deadline'ı hızlı olan buraya göndermişti. Sonra olayı anladık ama iş işten geçti.
Parayı ödeyen öğencinin kendisidir. Epey de yüksekti, 400 euro mu neydi. Makale kalite makale değildir ama orijinaldir. Akademik Bilişim ya da ELECO gibi yerlere kabul edilebilir nitelikteydi. Bizim bölümde makale zorunlu olduğu ve kendi danışmanı ile bu konuya girip (ilk danışmanı istifa etti) daha sonra epeyce benimle devam eden öğrencinin geç kalması nedeni ile deadline meselesi yüzünden buraya başvurdu. Başvurur vurmaz da birkaç gün içinde kabul gelmişti sanıyorum. Daha sonra çanakkale'ye gitti mi hatırlamıyorum ama durumda bir anormallik sezdik tabi sonradan. Yani aldatıldık.

Sayfada GYTE nin ve Benim ismimi baş harfleri ile yayınlayıp gerekirse irtibat kurulacak şekilde düzenlerseniz memnun olurum. Belirli yerlerde arama motoruyla isim arandığında çıkınca sorun olabiliyor. Okuyan ne demek istediğinizi anlayamayabilir. Normal şartlarda akademik etiğe azami önem veriyoruz. Ancak gönderdiğimiz yeri de ancak bir iki kötü örnek olursa anlayabiliyoruz. Zorunlu makale uygulamamız nedeniyle kalitesi düşük makaleleri iyi yerlere gönderip ismimizi de rezil etmek tabi ki istemeyiz. Sözkonusu bizim makalede etken deadline etkenidir. Normalde bu tip makaleleri konusuna göre eleco ya da akademik bilişim ya da ASYU ya gönderiyoruz. Yurtiçi ve Yurtdışı bu tip adamlar var. Mesela Nagib Callos bu alanda meşhurdur.
Aslında bana sorarsanız sanal olmayan birçok dergi ve book chapter işi de tamamen mali kaynaklı.

Her neyse iyi günler dilerim. Bir yardımım olabilirse haber edin.

Web sayfası uzun, okumaya devam ediyorum.

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Göktürk

----------------------------------------------------------

G-2-004) Elvin Yelgeçen Tigrel - Özgür Kokalan - Fatma Didin Sonmez - Pınar Şener - Tutku Eker İşçioğlu -- işletme - İstanbul Bilgi Üniversitesi

-----------------------------------------------------

Elvin Yelgeçen Tigrel
(araştırma görevlisi , işletme , İstanbul Bilgi Üniversitesi) -

Özgür Kokalan
(araştırma görevlisi , işletme , İstanbul Bilgi Üniversitesi) -
Fatma Didin Sonmez
(araştırma görevlisi , işletme , İstanbul Bilgi Üniversitesi) -
Pınar Şener
(araştırma görevlisi , işletme , İstanbul Bilgi Üniversitesi) -
Tutku Eker İşçioğlu
(araştırma görevlisi , işletme , İstanbul Bilgi Üniversitesi)
-----

bu kişilerin
Cemal Ardıl - Ebru Ardıl adresli yayınlarından örnekler
(gerekirse gerisi de burada yayınlanacaktır)
(aşağıdaki
Cemal ardıl - Ebru Ardıl 'ın
konferanslarında sunulmuş gözüken bildiriler,
aynı zamanda
Cemal ardıl - Ebru Ardıl 'ın
dergilerinde de yayınlanmış gösterilmektedir) :


bu kişiler
Cemal Ardıl - Ebru Ardıl 'ın
akademik görünümlü
Haziran.2009 Paris
turist kafilesindenmiş :
A-19) CEMAL ARDIL - EBRU ARDIL ADRESLİ YAYIN SAHİBİ OLMA AKINI - Türkiye : (Haziran-2009 ve 16-10-2009 sonrası) üniversitelere (22 : 7 vakıf) göre

Haziran.2009 başlarında
Bilgi Üniversitesi rektörü (Aydın Uğur) de
diğerleriyle birlikte
bir dizi e-posta ile

Cemal Ardıl - Ebru Ardıl 'ın
faaliyetleri hakkında,
o tarihe dek
Cemal Ardıl - Ebru Ardıl 'ın
faaliyetlerine katılan ve
yakın tarihlerde katılmaya devam edecek

akademik personelin listesi de verilerek,
uyarıldı.
Bilgi Üniversitesi rektörü de bu uyarılara aldırmadı.
Bu uyarılardan 2 hafta sonra,
bu kişileri
Cemal Ardıl - Ebru Ardıl 'ın
PARİS'e BİLİMSEL GÖRÜNÜMLÜ TURİSTİK GEZİsine
(eşantiyonu,
Cemal Ardıl - Ebru Ardıl
adresli yayın sahibi olmuş gözükmek olan)

gönderdi.


(bkz. CEMAL ARDIL ve EBRU ARDIL,
İstanbul Bilgi Üniversitesi rektörüne (Aydın Uğur) vd.ne TEŞEKKÜR EDER :
A-18) CEMAL ARDIL - EBRU ARDIL AKADEMİK SAADET ZİNCİRLERİNE ve EURO MULTİ MİLYONERİ OLMALARINA KATKI SAĞLAYAN REKTÖRLERE (61 üniversite) TEŞEKKÜR EDER )

A-19-01_) Paris - Fransa - 24-26-Haziran-2009 -- Paris09.pdf -- WASET 2009 Paris - France - WCSET 2009 Paris - France - World Congress on Science - Engineering and Technology

Paris - Fransa - 24-26-Haziran-2009 --
Paris09.pdf --
WASET 2009 Paris - France -
WCSET 2009 Paris - France -
World Congress on Science - Engineering and Technology


- Academic mobbing in turkey
Elvin Yelgecen Tigrel - Ozgur Kokalan
Istanbul Bilgi University , Turkey

aynı oturumdaki bildiri başlıklarından örnekler :
-----
- Development of the Online Islamic Medication Expert System
.....

( bkz.G-2-002) Başak Uçanok (yardımcı doçent - İstanbul Bilgi Üniversitesi) )

(bkz. Cemal Ardıl - Ebru Ardıl, 1 tek otel odasında aynı anda 20 - 30 - 40 - 50 konferans düzenlenmiş göstermektedir :
B-1-2-0) Cemal Ardıl - Ebru Ardıl 1 otel odasında aynı anda kaç konferans düzenlenmiş gösteriyor : 20 - 30 - 40 - 50 )
-----


- Poverty, Inequality, and Growth, a Survey of the Literature and Some Facts from Turkey
Fatma Didin Sonmez
Istanbul Bilgi University , Turkey

aynı oturumdaki bildiri başlıklarından örnekler :
-----
- DEA ANN Approach i Supplier Evaluation System
Dilek Ozdemir , Gul Tekin Temur
Istanbul Technical University , Turkey
- Performance evaluation standards and innovation : an emprical investigation
Fahri Apaydin
Istanbul Aydin University , Turkey
.....

( bkz.G-2-002) Başak Uçanok (yardımcı doçent - İstanbul Bilgi Üniversitesi) )

( bkz. Cemal Ardıl - Ebru Ardıl, 1 tek otel odasında aynı anda 20 - 30 - 40 - 50 konferans düzenlenmiş göstermektedir :
B-1-2-0) Cemal Ardıl - Ebru Ardıl 1 otel odasında aynı anda kaç konferans düzenlenmiş gösteriyor : 20 - 30 - 40 - 50 )
-----


- Effects of Human Capital and Opennes on Economic Growth of Developed and Developing Countries : A Panel Data Analysis
Pinar Sener , Fatma Didin Sonmez
Istanbul Bilgi University , Turkey

aynı oturumdaki bildiri başlıklarından örnekler :
-----
- Determining the Principles Affecting Perceptions of Strategic Quality Management Implementation : a Study of the Turkish Large Scale Firms
Tolga Kaya , Serpil Öktem , Sıtkı Gözlü
Istanbul Technical University , Turkey
- Islam and rights of children
.....

( bkz.G-2-002) Başak Uçanok (yardımcı doçent - İstanbul Bilgi Üniversitesi) )

( bkz. Cemal Ardıl - Ebru Ardıl, 1 tek otel odasında aynı anda 20 - 30 - 40 - 50 konferans düzenlenmiş göstermektedir :
B-1-2-0) Cemal Ardıl - Ebru Ardıl 1 otel odasında aynı anda kaç konferans düzenlenmiş gösteriyor : 20 - 30 - 40 - 50 )
-----


- Prerequisites tı Increase the Purchase Intent for a Socially Responsible Company - Development of a Scale
Tutku Eker Iscıoglu

Istanbul Bilgi University , Turkey

aynı oturumdaki bildiri başlıklarından örnekler :
-----
- Using Perspective Schemata to Model the ETL Process
- The Working Environment and Living Condition of Migrant Workers in Malaysia
.....

( bkz.G-2-002) Başak Uçanok (yardımcı doçent - İstanbul Bilgi Üniversitesi) )

( bkz. B-1-2-0) Cemal Ardıl - Ebru Ardıl 1 otel odasında aynı anda kaç konferans düzenlenmiş gösteriyor : 20 - 30 - 40 - 50 )
-----


-----------------------------------------------------

Elvin Yelgeçen Tigrel ve Özgür Kökalan 'ın
Haziran.2009
turistik Paris gezisinde
sunmuş gözüktükleri
Cemal Ardıl - Ebru Ardıl
adresli bildirinin başlığı :
- Academic mobbing in turkey

Akademik mobbing
(akademide taciz , tecavüz , psikolojik şiddet , işkence)
konusuna o kadar hakimler, o kadar hakimler ki
hiç okumadan,
başlık altındaki 2 cümlelik tanıtımı bile okumadan
cevap yazdıkları

bu blogun
bir akademik mobbing mağduru
tarafından hazırlandığını,
bu blogda kendisini mağdur eden
bilim sahtecilerini dünyaya tanıttığını
anlamaktan, farketmekten bile acizler.


-----------------------------------------------------


Bu kişilerin bu blogu hiç okumadan yazdıkları cevaplardan
Cemal Ardıl - Ebru Ardıl
ile yollarının kesişmesinin tesadüf olmadığı anlaşılmaktadır.




Bu blogda
okumadan, bilmeden, araştırmada incelemeden,
emek harcamadan
- konuşan,
- köşeleri tutan,
- okuyarak, bilerek kouşanları
AKADEMİK MOBBİNG mağduru
edenlerin,
Türkiye Üniversite sistemini
Bilim Sahteciliği Cenneti
haline getirmeleri anlatılmaktadır......


-----------------------------------------------------


Bu kişiler,
Tansu KÜÇÜKÖNCÜ hakkında
yasal süreç
başlatacaklarını söylemekteler;
bunu
Bilgi Üniversitesi rektörü Aydın Uğur,
ve Bilgi Üniversitesi 'nden
Başak Uçanok , vd
ile birlikte yapmaları önerilir.


Bunu yapacak olurlarsa,
bununla ilgili bilgi ve belgeler de
bu blogda yayınlanacaktır, ve
bu sayfadan ulaşılabilecektir.


-----------------------------------------------------
-----------------------------------------------------


Elvin Yelgeçen Tigrel
(araştırma görevlisi , işletme , İstanbul Bilgi Üniversitesi) -
Özgür Kokalan
(araştırma görevlisi , işletme , İstanbul Bilgi Üniversitesi) -
Fatma Didin Sonmez
(araştırma görevlisi , işletme , İstanbul Bilgi Üniversitesi) -
Pınar Şener
(araştırma görevlisi , işletme , İstanbul Bilgi Üniversitesi) -
Tutku Eker İşçioğlu
(araştırma görevlisi , işletme , İstanbul Bilgi Üniversitesi) ::
Tansu KÜÇÜKÖNCÜ'ye e-postaları :
---------------


from : Elvin Yelgecen
cc : Ozgur Kokalan ,
Fatma Didin ,
Pinar Sener ,
Tutku Eker

to : Tansu KÜÇÜKÖNCÜ

date : Mon, Dec 21, 2009 at 9:17 PM

subject : Blog unuz hakkinda

mailed-by : bilgi.edu.tr


Tansu Bey Merhaba

Birkac gun once blogunuzu gordum ve icinde benim ve arkadaslarimin isimleri oldugunu farkettim. Oncelikle belirtmek isterimki sizin bahsettiginiz turden bir bilim sahteciliginde asla bulunmadik ve bulunmayizda. Bizleri tanimadan sadece malum kisilerle aranizda olan problemler dolayisiyla isimlerimizi bu sekilde kirletmenizden kesinlikle cok rahatsiziz. Biz gidecegimiz konferanslari conferencealerts denilen saygin bir websitesi araciligiyla seciyoruz. Sizin bahsettiginiz gibi bir sahtecilik varsa boyle bir site bu konferansi duyurmak gafletinde bulunmazdi.

Ayrica bu konferansa katilip sunumlarimizi yapmis ve sonrasinda proceeding lerimizi almis durumdayiz. ISBN numarasi bile olan bir konferans olduguna gore bunun sahte oldugunu iddia etmeniz oldukca dusundurucu. Ayrica bizler konferansin odemelerini yaparken sitede yer alan isimlere ve hesap numaralarina gore yasal olarak yapiyor ve makbuzlari okul idaresine sunuyoruz. Bu nedenle okulumuzun kaynaklarini illegal sekilde kullanmis degiliz.

Eger sizin iddia ettiginiz gibi konferans sahteyse o zaman bunu gerekli mercilere bildirerek yasal islem baslatmak yerine konferansa katilmak icin emek harcamis ve asla intihal yapmamis insanlarin isimlerini blogunuza yazmaniz bu konuda ne kadar ozensiz ve dikkatsiz oldugunuzu gostermekte. Diyelim ki bu konferans sizin iddia ettiginiz gibi sahte olsun. Bu durumda bizler ancak magdur kisiler olarak degerlendirilebiliriz suclu olarak degil. Tabi bu degerlendirmeyi yapacak kisilerde ancak legal guce sahip kisilerdir.

Kaldi ki sizinle ilgilide bircok hos olmayan iddia yer almakta bir takim websitelerinde. Yani aslinda bizim neler hissettigimizi siz daha iyi anliyorsunuzdur bu durumda. Sizden ricamiz isimlerimizi lutfen sitenizden kaldirin cunku bu tarz karalamalar bizi genc akademisyenler olarak meslegimizden ve idol olarak gordugumuz siz buyuklerimizden oldukca sogutmakta. Daha yolun basinda bu denli bir haksizliga ugratilmak cok acimasizca.

Simdiden anlayisiniz icin tesekkurler

Elvin Yelgecen
Ozgur Kokalan
Fatma Didin Sonmez
Pinar Sener
Tutku Eker


---------------


from : Elvin Yelgecen

cc : Ozgur Kokalan ,
Fatma Didin ,
Pinar Sener ,
Tutku Eker

to : Tansu KÜÇÜKÖNCÜ

date : Tue, Dec 22, 2009 at 10:55 AM

subject : YNT: Blog unuz hakkinda

mailed-by : bilgi.edu.tr


Öncelikle saldırma kelimesi sizin yaptıklarınızı daha iyi açıklayan bir terim olmalı. Çünkü oturduğunuz yerden başkaları hakkında yazılar yazmak sizin uzmanlık alanınız, bizim değil.

"siz yayinlarinizi da boyle okumadan etmeden hazirliyorsaniz,yollarinizin blogumda adinizin gecmesine neden olan kisilerle kesismesine sasmamali."

demeniz asıl sizin ne kadar saldırgan ve önyargılı olduğunuzu gösteriyor zaten. Bizim yayınlarımızı okumadan bu yorumu yapmışsınız. Yani aslında sizin taktiğiniz de "fena halde yanlış".

İkincisi farkettiyseniz size yazdığımız mailin üslubu gayet kibardı ancak sizin için aynı şeyi söylemek mümkün değil malesef.

Kimseyi savunduğumuz filan da yok o kişileri tanımayız bile. Size sorumuz; madem bu kadar eminsiniz kendinizden niye şikayet etmediniz? şeklindeydi. Sanırım algılamada zorluk çekiyorsunuz. Gerekli şikayetleri yaptığınız söylemiştiniz sanırım pek doğru kanıtlar sunamadınız ki 2003 ten beri hala bu insanlar konferans yapmaya devam ediyorlar. Size ve blogunuza rağmen. Bu da hayli düşündürücü. Ayrıca conferencealerts sitenize bildirmemizi söylemişsiniz. Bizim bu tarz işlere ayıracak vaktimiz yok beyefendi ama farkediyorumki sizde vakit hayli bol o nedenle buyrun siz şikayet edin orayada.

Merak etmeyin hiç bir endişemiz yok kendi kariyerimizle ilgili. Önümüzde uzun yıllar var daha nice güzel işlere imza atarız biz. O kabul edilmesi zor dediğiniz konferanslara da gideriz, journallarda da yayın yaparız. Yani sizin önümüze koyduğunuz bu küçük taşa takılmayız bile. Keşke sizde komplekslerinizden arınıp emeğinizi böyle şeylere harcasanız. Kimbilir belki Türkiye'yi bile kurtarırsınız siz.

Anladığım kadarıyla sizinle aynı frekansta değiliz olmamızda mümkün değil. Sizi büyüğümüz olarak adlandırmam bir saygı belirtisiydi ancak onu bile haketmediğinizi göstermiş oldunuz. Ne yazıkki Türkiye de sizin gibi olanların yanında, işini çok iyi yapan ve yol gösterip örnek olmaya devam eden çok saygın akademisyenler var ve ne mutlu ki biz kendileriyle birlikte çalışıyoruz. Herhalde meslek hayatınız boyunca yaşadığınız kısıtlı akademisyenlik sürenizde sizin karşınıza bu denli kaliteli insanlar çıkmamış. Çıkması da zor gözüküyor zaten.

Son olarak, keşke bu yaptığınız karalama çalışmalarının yanında bir de "saygın" olan konferanslarda yada indexlerde yer alan yayınlarınızı da görebilsek blogunuzda.

Size güzel ve kibar bir dille adımızı plagirism başlıklı blogunuzdan kaldırmanızı rica etmiştik. Ancak sanıyorum bir yere varamayacağız. Bu durumda biz de sizinle ilgili yasal süreci başlatıp sizinle farklı şekilde iletişim kuracağız.

Size oturduğunuz yerden yaptığınız şeyde (adı her neyse) başarılar dileriz. Bizim yapacak çok şeyimiz var malesef....

Selamlar


-----------------------------------------------------
-----------------------------------------------------


Tansu KÜÇÜKÖNCÜ'nün cevap e-postaları ::
alıcılar :
Elvin Yelgeçen Tigrel
(araştırma görevlisi , işletme , İstanbul Bilgi Üniversitesi) -
Özgür Kokalan
(araştırma görevlisi , işletme , İstanbul Bilgi Üniversitesi) -
Fatma Didin Sonmez
(araştırma görevlisi , işletme , İstanbul Bilgi Üniversitesi) -
Pınar Şener
(araştırma görevlisi , işletme , İstanbul Bilgi Üniversitesi) -
Tutku Eker İşçioğlu
(araştırma görevlisi , işletme , İstanbul Bilgi Üniversitesi)
---------------


from : Tansu KÜÇÜKÖNCÜ

to : Elvin Yelgecen
cc : Ozgur Kokalan ,
Fatma Didin ,
Pinar Sener ,
Tutku Eker

date : Mon, Dec 21, 2009 at 11:52 PM

subject : Re: Blog unuz hakkinda

mailed-by : gmail.com


bayanlar, baylar, merhaba,

blogumda
cevap vermek isteyenlere oncelikle
BU BLOGU OKUMA KILAVUZU 'nu
okumalarini,
aradiklari her cevabi orada bulabileceklerini,
onermekteyim.

ve orada sayfanin en basinda
cevap verenler ve benim onlara cevaplarim var.
bunlar arasinda sizler gibi
Bilgi Universitesi 'nden
Basak Ucanok
da var.

blogumu hic okumamissiniz.
en iyi savunma saldiridir,
diye dusundunuz herhalde ki
bodoslama taarruza gecmissiniz.
fena halde yanlis taktik.......

siz yayinlarinizi da boyle okumadan etmeden hazirliyorsaniz,
yollarinizin
blogumda adinizin gecmesine neden olan kisilerle
kesismesine sasmamali.

once blogumdaki cevaplari ve benim onlara cevaplarimi iyice okuyun.
orada yazdiklarimi tekrarlamayacaghim.


> kirletme

?????

kaynak gostererek
adinizin gectigi yerlerden
blogumda bahsetmek haricinde ne yapmisim !?........

kirlenme, kirletme algilamaniz varsa,
bunun tek sorumlusu kendinizsiniz;
o yuzden kendinizden,
blogum konusu yayinlariniza araci olan kisilerle yollarinizi
kesistirmenizden rahatsiz olmaniz gerekiyor.

yayinlariniza araci olan ortamlari, kisileri savunmanizi
hic tavsiye etmem,
bu, durumunuzu tahmin edemeyeceginiz kadar zorlastiracaktir.........

birakin ne diyeceklerse, kendileri desinler.
haziran'dan beri onlara 100'lerce kez haber uctugu anlasiliyor.
giklari cikmiyor.


> conferencealerts denilen saygin website nize

blogumdan bahsedin ve onlardan aciklama isteyin.......


> Ayrica bu konferansa katilip sunumlarimizi yapmis ve sonrasinda
> proceeding lerimizi almis durumdayiz.
> ISBN numarasi bile olan bir konferans olduguna gore
> bunun sahte oldugunu iddia etmeniz oldukca dusundurucu.
> Ayrica bizler konferansin odemelerini yaparken sitede yer alan
> isimlere ve hesap numaralarina gore
> yasal olarak yapiyor ve makbuzlari okul idaresine sunuyoruz.
> Bu nedenle okulumuzun kaynaklarini illegal sekilde kullanmis degiliz.

ozellikle sizler gibi
Bilgi Universitesi 'nden
Basak Ucanok 'un
cevabini ve benim ona cevabimi iyi okuyun.

sizlerin katilmis gozuktugu konferanslara da benzer sekilde
gozatmam ve benzer sekilde yeterince fikir sahibi olmam hic zor degil;
ki farkli bir manzarayla karsilasmak mucize olur.


> Eger sizin iddia ettiginiz gibi konferans sahteyse
> o zaman bunu gerekli mercilere bildirerek yasal islem baslatmak yerine

blogumu biraz okumus olsaydiniz.
bu konulari 2003 'ten beri
savciliklara, yok 'e , universitelere, ve ilgili her yere bildirdigimi,
ve bildirmeye devam ettigimi (!!!!!) gorurdunuz.


> konferansa katilmak icin emek harcamis ve

eger ortada gercekten bir emek varsa,
keske emeginizin bir kismini
once dogru duzgun bir yayin ortami bulmak icin harcasaydiniz,
ki bu hileli yayin ortamini bulmaktan cok cok cok daha kolay.....
tabi oyle yerlere yayin kabul ettirmekse tam tersi.........


> asla intihal yapmamis insanlarin isimlerini blogunuza yazmaniz
> bu konuda ne kadar ozensiz ve dikkatsiz oldugunuzu gostermekte.

blogumda
hileli ortamlarda yayin sahibi olmaniz haricinde
sizler hakkinda birsey yok.


> Diyelim ki bu konferans sizin iddia ettiginiz gibi sahte olsun.
> Bu durumda bizler ancak magdur kisiler olarak degerlendirilebiliriz suclu olarak degil.
> Tabi bu degerlendirmeyi yapacak kisilerde ancak legal guce sahip kisilerdir.

yazdiklarinizdan alan memnun veren memnun havasinda oldugunuz anlasiliyor.
vatandas vergilerinden kaynak aktarilan universitenizin parasiyla
(~4.000 tl ( > 3 x pek cok akademisyenin maasi ) / yayin)
turistik gezi yaptiniz, yayin sahibi olmus gozuktunuz.
hic magdur gibi gozukmuyorsunuz,
magdur oldugunuzu hic dusunmus gibi de gozukmuyuorsunuz.

yayin sahibi olmanizin kaynagi vatandas vergileri oldugu icin,
her Tr vatandasi, bahsettiginiz o legal guce sahiptir.
ayrica her dunyali bu tur yanlislari duyuracak bahsettiginiz o legal
guıce sahiptir.


> Kaldi ki sizinle ilgilide bircok hos olmayan iddia yer almakta bir takim websitelerinde.

bu faullu belalti vurusunuza cevabim da var blogumda :
sayfanin saginda
Dr. TANSU KÜÇÜKÖNCÜ HAKKINDA
basligi altinda
02)
nolu madde.


> Yani aslinda bizim neler hissettigimizi siz daha iyi anliyorsunuzdur bu durumda.

sizlerin neler hissettiginize dair tahminlerim,
sandiginizdan bambaska.

blogumda kaynagini gostermedigim bir sey bulmayi deneyin,
bakalim becerebilecek misiniz !?.......

bahsettiginiz benim hakkimda
tamamen yalan, hakaret, iftiradan ibaret sitelerde
bir tek kaynak bulun, o ifadelerin altina konmus bir imza bulmayi deneyin,
bakalim becerebilecek misiniz !?........
o sitelere karsi yuruttugum yasal mucadelenin belgelerini
de cok yakinda yayinlayacagim, hic merakiniz olmasin.


> Sizden ricamiz isimlerimizi lutfen sitenizden kaldirin
> cunku bu tarz karalamalar
> bizi genc akademisyenler olarak meslegimizden ve
> idol olarak gordugumuz siz buyuklerimizden
> oldukca sogutmakta.
> Daha yolun basinda bu denli bir haksizliga ugratilmak cok acimasizca.

- Hide quoted text -
karalama ?????
haksizlik ????? :: insaf !!............
acimasizca :: siz kendinize acimayip
yollarinizi boyle ortamlarla, kisilerle kesistirmeyi surdururseniz,
isiniz cok zor;
goreceginiz, basinizdan agriyi eksik etmeyecek
daha cok seyle karsilasacaksiniz demektir;
sanmayin ki ortaya cikmaz,
gun gelir cikiverir (su siralar oldugu gibi) .
blogum, ders cikartmaniz icin cok buyuk firsat;
degerlendirebilirseniz.......

once bu yanlis edebiyati birakin.
durumunuzu cok daha zorlastirmaktan baska hicbir ise yaramaz.

benim size tavsiyelerim soyle :
- bu konuda muhatap olmaniz gereken,
yayin sahibi olmaniza araci olan kisiler.
onlara basvurun, isimlerinizi, yayinlarinizi sitelerinden kaldirmayi deneyin,
bana haber verin
yazismalarinizi da, sonucu da blogumda yayinlayayim.
- yayinlarinizi
o kisilerin sitelerinden kaldirtmak isteyip de kaldirtamazsaniz,
en azindan kendi yayin listelerinden cikartabilirsiniz,
haber verin bunu da yayinlarim.

buyukerinizden idol olarak gorduklerinizi cok iyi tanimaya calisin.
gorunusler sizleri aldatmatmasin, cok cok cok yanilabilirsiniz.
blogumu okuaycak olursaniz,
yuzlerindeki maskeleri indirilmis,
satafatli boyalari dokulmus,
balonlari sonmus,
yiginla ornek gorursunuz.

akademisyenlik cok zor meslektir.
Tr 'de idol olabilecek ornek bulabilmek icin mumla aramak gerekir,
siz iyi kolayca buluvermissiz.
Tr 'de ornekleri yiginla olsa da
kolayca yukselenler, cok kotu ornek;
gozlerinizi boyamalarina kanmayin.
hizla ciktiklari tepelerden aniden tepe taklak kafa ustu yere cakiliverir,
darmadagin oluverirler.
ornekleri dolu blogumda.


selamlar.


Tansu.

-----------------------------------------------------